Berdel 5: Zeynep Teyzeden Sonra Hasibe Yengem

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Berdel 5: Zeynep Teyzeden Sonra Hasibe Yengemİzlediğim tek tük porno filmlerden ve daha çok da babamla annemin sikişmelerinden bir şeyler öğrenmiştim. Şimdi o öğrendiklerimi uygulamaya geçirmenin vaktiydi. Zeynep Teyzenin şişkin beyaz memelerinin etli uçlarını emmeye başlarken ellerim karnında ve kalçalarındaydı. Dolgun etini avuçlarımda, memelerini ağzımda hissetmek tarifsiz bir duyguydu.Dün gece babam ve amcalarım tadına bakmıştı, sıra bendeydi. Zeynep Teyze ruhsuz, duygusuz bir şekilde yatıyordu ama eti sıcacıktı. Kanımı kaynatıyordu bu sıcaklığı. İlk kez milli olacak olsam da ne yapacağımı, nasıl yapacağımı az çok biliyordum. Sağ elim kalçasından kasıklarının arasına kaydığında heyecanla yutkundum.Amının kahverengi dudakları parmaklarımın arasındayken memelerini emmeye devam ettim. Nerdeyse serçe parmağım kalınlığında iki kuru et parçasıydı am dudakları. Kısa bir süre parmaklarımın arasında sıktım onları sonra da amını avuçladım bastırarak. O an Zeynep Teyzenin başı geriye gitti ama ses çıkartmadı hiç. Amını vahşice tıpkı babamın memelerini sıkması gibi sıkıyordum. Kasıklarının arasında, amının üzerinde götürüp getiriyordum sağ elimi.Kübra’nın memelerinin iki katından daha büyüktü memeleri ama onunkiler kadar sert değildi. Sertliğinden çok büyüklüğü hoşuma gitmişti. Onları aç bir köpek yavrusu gibi emiyordum. Büyük başlarında ve uçlarında hafif tomurcuklar vardı. Emdikçe tomurcukları pütür pütür ağzımda, dilimde hissediyordum. Amına daha da bastırdığımda Zeynep Teyzeden iniltiyi andıran bir ses çıktı, başı yine geriye gidip dikleşti. Ama gözleri sabit şekilde tavandaydı. “Hoşuna gitti mi!” dediğimde cevap vermedi. Çıkardığı ses, gösterdiği tepki yaptığımdan hoşlandığını sanmama sebep olmuştu.Cevap vermeyince biraz daha bastırdım. Amı avucumu dolduruyordu. Hızlı hareketlerle bastırıp çekiyordum elimi ama Zeynep Teyzeden hiçbir tepki gelmiyordu. Orta parmağımı biraz soktum amına. Yeniden başı geriye gider gibi olduğunda “hoşuna gitti mi!” diye sordum. Ancak Zeynep Teyze yine cevap verme tenezzülünde bulunmadı. O zaman parmağımı daha da bastırdığımda dibine kadar girdi ve Zeynep Teyzeden ıkınmayı andıran bir ses çıktı.Sağ orta parmağımı önce yavaş sonra hızlı hareketlerle sokup çıkartmaya başladım. Gözlerini hızlı hızlı kırpmaya başladı bunun neticesinde. En azından tepki vermeye başlamıştı. Hafifçe sola kaydım, daha rahattım şimdi. Kasıklarındaki elimi görebiliyordum. Bacaklarını dümdüz uzatmıştı, rahat edemiyordum bu şekilde. Dizlerinden bükerek kendisine çekmesini istedim. Önce tepki vermedi ama sonra “hadisene!” diyerek ısrarcı oldum. Bu kez dediğimi yaptı, doğum masasına uzanmış bir kadın gibiydi. Beklediğimden daha iyisini yapmıştı Zeynep Teyze.Memelerini öpüyor, emiyor, yalıyordum ve amını da parmaklamaya devam ediyordum hiç durmadan. Kalın pembe dudakları kıpırdıyordu. Ufaktan tepki veriyordu artık. Eti gibi amının içi de sıcacıktı ama olması gerektiği şekilde amı sulanmamıştı. Yine de parmağımı çok rahatça alıyordu içine. Hatta denesem diğer parmaklarımı da sokabilirdim. 4 çocuk çıkmıştı bu amdan ve yıllarca sikile sikile genişleyip büyümüştü.Her şey iyi güzel gidiyordu ama bakir bir erkek olarak kendimi tutma konusunda deneyimsizdim. Babam veya amcalarım kadar tecrübeli olmadığım için yarağımı zapt etmekte zorlanıyordum. Bir an önce amına girmeliydim yoksa bu halde boşalacaktım. Parmağımı amından çıkarıp baktım. Hafiften ıslanmış gibi parladığını görünce belki de amı sulanmaya başlamıştır diye düşündüm.Doğruldum dizlerimin üzerinde. Yıllarca annemle babamın sikişmelerine şahit olan, annemin kızlığını kaybettiği ve daha bugün yengemin babamın altında inlediği yatak şimdi benle Zeynep Teyzenin sikişmesine şahit olacaktı. Yarağımın kalınlığı ve uzunluğu 31 çektiğim zamanlardakinden farklıydı. Sanki daha da uzamış ve kalınlaşmıştı. Belki de içinde olduğum durumun heyecanıyla gözlerim beni yanıltıyordu ama ne olursa olsun dakikalar sonra bakirliğimi üzerimden atacaktım.Ben yarağımı sıvazlarken Zeynep Teyze tavana bakmaya devam ediyordu. Kolları gövdesinin yanında sarkık halde, aynı ruhsuz ve duygusuz durumdaydı. Amının kalın dudaklarına yakından baktım. Sonra da sağ elim yarağımda, sol elimle yataktan destek alarak eğildim ve yarağımı amının üzerine getirdim. Alta doğru kaydırdım kafasını, baktığımda Zeynep Teyzenin gözlerinin seğirdiğini gördüm. Yavaşça bastırmaya başladım yarağımı. Girmeye başlarken derin bir nefes alıp tuttum, heyecandan kalp atışlarım normalin çok üstüne çıkmıştı yine. Biraz daha götümü eğdiğimde yarağım girmeye devam etti. Parmağımda hissettiğim sıcaklığın çok daha fazlasını yarağımda hissediyordum. Götümü eğdikçe yarağım daha da giriyordu içine. Sonunda nerdeyse düz bir hale geldiğimde yarağımın çoğu amına girmişti.Ama bu işte bir gariplik vardı. Olması gerekenden daha aşağıda kalmıştım. Başım memelerinin üzerindeydi. Kendimi biraz daha yukarı çekmem gerektiğini anladım. Tekrar doğruldum, dizlerimin üzerinde öne doğru kaydım, escort bayan ellerimi alttan kalçalarına atıp onları kavradım sıkıca ve yeniden bastırmaya başladım yarağımı. Bu kez olmuştu. Yarağım dibine, köküne kadar amındaydı şimdi ve yüzüm Zeynep Teyzenin yüzü ile bir hale gelmişti.Amında gidip gelmeye başladım yavaş yavaş. Yaşadığım heyecanı, duyguyu o güne kadar hiç yaşamamış, hissetmemiştim. Cinselliği ilk kez keşfediyordum. Sikişmenin hazzını alıyordum. Ellerim dolgun kalçalarındaydı, Zeynep Teyzenin kalın beyaz bacakları gövdemin iki yanında dikilip kalkmıştı havaya. Ayaklarının yatağa değmediğini fark ettim. Bu daha çok hoşuma gitti.Hareketlerimi hızlandırmaya başladım. Zeynep Teyzenin şişkin memeleri birer hava yastığı gibi beni yukarıda tutuyordu. Boynunu, yanaklarını öpüyordum. Filmlerde gördüğüm şekilde aralık duran pembe dudaklarını öpmeye çalıştığımda kapattı dudaklarını sıkıca. Onları öpmek, emmek istiyordum, kapatmasından hoşlanmadım. “Aç dudaklarını!” dediğimde başını sağa sola sallayarak istemediğini belli etti.Amından sikiyordum ama dudaklarından öpmeme izin vermiyordu. “Açsana dudaklarını!” dedim biraz daha sert bir tonda. Zeynep Teyze yine aynı şekilde başını sağa sola salladığında sağ elimi kalçasından çekip ağzını sıktım. “Aç ulan ağzını!” dedim ve onun açmasını beklemeden açmasını sağladım. O an Zeynep Teyzenin gözleri benimkilerle kesişti. Dudaktan öpüşmek onun için tecavüze uğramaktan daha kötü bir şeymiş gibiydi sanki. Ancak onun isteksizliğine ve karşı koymasına aldırmadan alt dudağını emmeye başladım. Kalın pembe dudağını emerken Zeynep Teyze yeniden başını sağa sola oynatmaya başladı.Kübra beni dudaklarımdan öptüğünde karşı gelmiştim heyecandan. Oysa çok güzel bir duygu olduğunu Zeynep Teyzenin karşı gelmeleri sayesinde anladım. Amla yarağın buluşmasından daha yoğun bir duyguydu dudakların birleşmesi.Bu karşı koymaları beni daha da hırslandırdı. Bu kez iki elimle ağzını açmaya çalıştım. Ancak bu sırada sol işaret parmağıma dişlerini geçirdiğinde neye uğradığımı şaşırdım. Hızla çektim elimi. Elimde dişinin izi çıkmıştı. Bakirliğimi kaybedeceğim sikişme bir meydan savaşına dönmüştü sanki. “Amına koyduğumun orospusu!” diye bağırdım yüksek sesle. Bağırmama da tepkisiz kaldı.Dudaktan öpme işine fazlasıyla daldığım için amındaki yarağım olduğu yerde kalmıştı. Yeniden ama öncekinden daha büyük bir güçle hareketlendim. Amına yüklenmeye, pompalamaya başladım. Tıpkı babamla yengemin sikiştikleri zamanki gibi sesler çıkartmaya başladı yatak. Yatağın bu gıcırtıları beni daha da hırslandırırken zevke de getiriyordu.Yarağım amında olduğu halde doğruldum dizlerimin üzerinde. Annemle babamın sikişmelerine şahit olduğum bir gün geldi aklıma o anda. Babam annemin bacaklarını kaldırıp omuzlarına atmış sonra da üzerine doğru eğilmiş ve var gücüyle sikmişti. Annemin beli ortasından kırılacakmış gibi eğilmiş, ayakları nerdeyse kendi başına değecek hale gelmiş, babamın altında acılı iniltiler çıkartmıştı. Babam annemin amına pompaladıkça kıllı ve kaslı götü havaya kalkmış, yatağın üstünde zıplamıştı. Elim yarağımda olduğu halde kapının aralığından izlemiştim hepsini.Babamın anneme yaptığı gibi bacaklarını tutup kaldırdım ve omuzlarıma attım. Sonra da eğildim üzerine doğru. Zeynep Teyzenin de beli anneminki gibi eğik bir hale gelmişti şimdi. Ancak bacakları daha kalın olduğu için biraz daha yüklenmem gerekiyordu anneminki gibi olması için. Bastırdım ama bu sefer de yarağım amından çıktı. Kendimi geri çektim ve yeniden yarağımı soktum amına. Tüm gücümü ve ağırlığımı vererek yüklendim.Zeynep Teyzenin bacakları yavaş yavaş geriye yatarken tıpkı o gün annemden çıkanlara benzer sesler çıkartmaya başladı. Bacaklarının bu kadar geriye yatması onu fazlasıyla rahatsız etmişti. Yine de belki de benimle muhatap olmamak için hiç konuşmuyordu. Sonunda Zeynep Teyzenin dolgun vücudunu ağırlığımla bükmüştüm. Ayak uçlarımda yükseliyordum. Yarağım amındaydı ve babamın annemi siktiği gibi ben de Zeynep Teyzeyi sikmeye başladım.Götümü kaldırıp indirdikçe yarağım amının daha derin noktalarına girip çıkıyordu. Tok ve dolgun “şop şop şop şop!!” sesleri gelmeye başladığında doğru yolda olduğuma daha da inandım. Dün gece ahırda da aynı sesleri duymuştum ve şimdi yatak odasının duvarları bu seslerle çınlıyordu. Altımdaki şişkin memeleri beni daha da tahrik etmeye çalışıyormuş gibi sallanıp löpürdüyordu. Zeynep Teyze gövdesinin yanından sarkıttığı kollarını şimdi iki yana açmış ve onlarla yatak üzerinde denge sağlamaya çalışıyordu.Çıplak götüm havada yukarı aşağı gidip geliyor ama bir yandan da küçük amcamın büyük amcama söylediklerini uygulamaya çalışıyordum. Öne arkaya hareketlerle amına yüklenmekti bu. Başımın iki yanında Zeynep Teyzenin tabanları kararmış ve çatlamış ayaklarının sallanışlarını görüyordum, gördükçe de zevke geliyordum. Babamın annemi titretmesi gibi ben de Zeynep Teyzeyi titretiyordum. Belinin aldığı kavisten dolayı Zeynep Teyzeden “ıhhh, ahhh!!” maltepe escort sesleri çıkıyordu, gözlerini kapatmış dudaklarını var gücüyle sıkmıştı. Siyah saçlarının ortasındaki beyaz oval yüzü gittikçe renkleniyor, önce pembeye ardından kırmızıya dönüyordu.Bu hız ve güç sonucu boşalmaya adım adım yaklaşıyordum. Tıpkı ilk 31 çektiğim günkü gibi büyük bir heyecan dalgası her yanımı kapladı. O gün ne olup bittiğinin farkında değildim, yaşadığım şeyin ne olduğunu da uzun bir zaman anlayamamıştım. Ama şimdi son derece bilinçliydim. Yarağımdan akmaya başlayan döllerimle birlikte bulutların üzerine çıkmışım gibi zevk iniltileri dudaklarımdan dökülmeye başladı. Başımı geriye atıp gözlerimi kapattım. Amına yüklenmeye devam ediyordum. Zeynep Teyzenin yıllanmış amı döllerimi su gibi içiyor, içine çekiyordu. Yatağın gıcırtıları son noktasına gelmişti.Uzun sürdü boşalmam, ara ara durup yeniden zevk denizinde yüzüyordum sanki. Birkaç kez tekrarladı bu durum. Sonunda doğrulup yarağımı çıkardım. En son dün gece 31 çekmiştim ama sanki bir aydır çekmemişim gibi yoğun miktarda döl akmıştı yarağımdan. Zeynep Teyzenin kasıkları ve amının üzeri kızarmıştı. Amının şişkin dudaklarının arasından ince bir döl dereciği akıyordu, onun dışındakiler amının içinde kalmıştı.Yataktan kalkarken Zeynep Teyze bacaklarını indirdi yatağa. Yavaşça doğrulurken de ıkınır gibi ses çıkardı, belini tuttu. İkimiz de kızarmış ve terlemiştik. İki pencere arasındaki duvarda asılı olan boy aynasından bakınca yüzümdeki kızarıklığı gördüm.Boy aynasına bakınca babamın fantezi olsun diye annemi aynaya bakarak domaltıp siktiği hali geldi aklıma. Köylü babamın sikiş konusunda hayal dünyası genişti ve yıllarca annemi bu hayallerini gerçekleştirecek şekilde sikmişti. Anneminki sikişmekten çok aile içi tecavüz gibiydi. Babamın sadece dayakları değil yaşadığı tecavüzler de annemi kaçırtmıştı. Ama bunlar başka zamanın konusuydu…Yarağım önümde sallanıyordu. Çıkardığım giysilerimi yerden alıp bir şey demeden odadan çıktım ve kapıyı kapattım. Odama girip yatağıma uzandım. Milli olmuştum, artık bakir bir erkek değildim. Zeynep Teyzeyi sikerek erkekliğe sünnetimden sonra en büyük adımı atmıştım. Üvey oğlu annemi sikiyordu ama babamla ben karşılığında Zeynep Teyzeyi sikmiştik ve daha da sikecektik. Üstelik arada amcalarım da faydalanmıştı.Boşalmanın rehavetini duyumsadım. Göz kapaklarım ağırlaştı, yorganın altına girip gündüz vakti uykuya daldım. Öğle vakti çalan telefonla uyandım. Arayan Kübra idi. “Ne istiyor bu deli!” dedim içimden. Açınca onunki yerine Hasibe yengemin cırtlak ve otoriter sesi karşıladı beni. “Nerdesin lan, niye gelmedin, ben sana yemeğe gel dedim ya!” deyince “tamam yenge, geliyorum hemen, kusura bakma!” dedim ve kalkıp hızlıca giyindim.Yatak odasının önünde durup içeriyi dinledim. Ses seda yoktu hiç. Acaba ben uyurken Zeynep Teyze kaçıp gitmiş miydi? Merakla açtım kapıyı. Yatakta mışıl mışıl uyuyordu Zeynep Teyze, kaçmamıştı. Derin bir nefes alıp verdim. Babamla anlaşma yapmıştı kaçmamak konusunda ama yine de korkuya kapılmıştım…Evden çıkıp büyük amcamın evine gittim. Amcam henüz dönmemişti. Kübra, küçük kardeşi Beyzanur ve en küçük kardeşleri olan Osman yerdeki sininin etrafına oturmuş yemek yiyordu. Yengem geç kalmama sinirlenmiş gibiydi. Etsiz nohut ve bulgur pilavıyla yoğurttan ibaret öğle yemeğini yerken Kübra hemen karşımda oturmuş bana bakıp bakıp kıkırdıyordu. Ondan bir yaş küçük Beyzanur ise ablasının kıkırdamalarını çözmeye çalışıyordu. Osman ise henüz 8 yaşındaydı ve yengem ona yemeğini kendisi yediriyordu. Kübra’nın bana gülmesinden hoşlanmamış gibi “yemeğini ye kız, salak salak gülme sofra başında!” dedi sinirle. O zaman Kübra’nın gülmeleri sona erdi. Yengemse bu sırada bana sinirli sinirli baktı ama bir şey demedi.Yemek sonrası yengem tarlada yapılması gereken işler olduğunu, benim yardım edip edemeyeceğimi sorunca “sormana gerek bile yok yenge, sen iste yeter ki!” dedim. Tarla köyün üç kilometre kadar dışında kalıyordu, amcamın eski traktörüyle gitmemiz gerekiyordu. Yengem Kübra’ya “sen kardeşlerine bak, ben dönerim akşam olmadan!” dediğinde işimizin epey uzun olduğunu anladım. Yengem bu arada bir torbaya yiyecek ve su almış, kullanılacak aletleri de römorka koymuştu.Traktöre atladım, henüz ehliyet almamıştım ama yıllardan beri traktör kullanıyordum. Yengem de bindi, arka çamurluğun üstüne oturup tentenin demirinden tutundu. Eski traktör arkasındaki römorkla beraber takır tukur sesler eşliğinde ağır ağır gidiyordu. Motordan normal olmayan sesler geliyordu. Yengeme “amcam yaptırmadı mı motoru, sesler gelip duruyor gene!” dediğimde yengem “amcan hangi işini doğru düzgün yaptı ki şimdiye kadar bunu da yapsın!” dedi sinirle.Oturduğu yerde sallanıp duruyordu sürekli. Yıpranmış ve gıcırdayan koltukta sağa sola sallanıyordum ben de. Kısa bir süre asfalt yoldan gittikten sonra tarlanın yoluna saptık. Toprak patika yolda sallanmalarımız daha da artarken yengem pendik escort birkaç kez “yavaş ol!” dedi ikazda bulunarak. Koca memeleri ve çamurluğun üstündeki devasa götü titriyordu traktörün ve yolun etkisiyle.Sonunda tarlaya gelmiştik. Uzak tarlalarda çalışanlar haricinde etrafta pek kimseler yoktu. Epey aşağıda kalan yoldan arabalar ve traktörler geçiyordu.Yengem traktörden atlayıp tarlaya doğru yürüdü. Amcamın tarlası 10 dönümden fazlaydı. Buğday hasadı yeni yapılmıştı. Yengem hasattan arta kalanları toplamak için geldiğimizi söyledi. Bunları da sonra hayvanlara yedirecekti. İki kişinin yapacağı bir iş değildi bu, hele ki yaz sıcağında hiç değildi.Yengem amcamın hasır şapkasını bana verdi, kendisi de öbürünü taktıktan sonra işe giriştik. Onun tarif ettiği şekilde yapmaya çalışıyordum. Yıllardır tarlada, bağda, bahçede çalışmıştım ama yatılı okulda okuyunca beni kendilerinden değilmişim gibi görüyorlardı. Sonunda yengem “sen beceremiyon, bırak, sen benimkileri traktöre taşı!” dediğinde “iyi, tamam!” dedim. Bir öğle yemeği karşılığında beni tarlada it gibi çalıştırıyordu aklı sıra. Ama kabul etmeseydim babama şikâyet edeceğini de biliyordum.Yengem aynı sabahki kıyafetleriyle duruyordu. Sıcak havada toz toprak içinde kalmıştım. Kısa kollu tişörtüme rağmen hayvan gibi terlemiştim de. Oysa yengem uzun kollu gömleğine rağmen bana mısın demeden it gibi sağa sola koşturarak çalışıyordu. Çoğunlukla domalarak çalışıyordu, babamın daha bu sabah siktiği koca götünün şalvarının içindeki hareketlerini izliyordum. Gömleğin düğmelerinin arasından beyaz atletini ve memelerinin üstünü de görüyordum.Sonunda saat 15:00 olmak üzereyken yengem “az dinlenek hele, yandım kavruldum!” dedi. O demese ben diyecektim. Her seferinde elimde kilolarca yükle traktöre gidip geliyordum ve mesafe her seferinde daha da uzuyordu. Yengem azık torbasını yandaki tarlayla kendi tarlaları arasındaki ağaçlık alana koymuştu ilk geldiğimizde. O tarafa doğru gittik. Gölge olan tek yer orasıydı.Ağaçların dibine gelirken yengem “çok sıkıştım!” diyerek ağaçların arkasındaki çalılara doğru geçti. Başımı çevirip baktığımda birkaç metre kadar ötemde arkası bana dönük halde çömelmiş işediğini gördüm. Beyaz davul gibi büyük götü çalıların arasından net olmasa da görünüyordu. Götünün kocaman yanaklarının arasında derin bir vadi gibi yarığı vardı. Görüntü yarağımı sertleştirirken başımı çevirdim.Zeynep Teyzeyi sikmiş, yıkanmamış, cenabet haldeydim. Belki yengem de öyleydi. Babamla sikiştikten sonra yıkanmamıştı. İki cenabet tarlanın ortasında bir başımızaydık.Derken yengem geldi. Bağdaş kurup oturdu. Çıkardığı lavaşın içine peynir ve taze soğan koyup verdi. Su ısınmıştı ama yine de içilecek kadar vardı. Yengem benden daha fazla çalışmış, yorulmuştu. Beyaz yüzü kızarmıştı sıcağın altında. Hasır şapkayı çıkarıp kenara koyduktan sonra türbanını açtı. Dalgalı kumral saçları sırtına döküldü. Yengelerimin yanımda başlarını açmasına alışkındım. Şehir hayatının katı kurallarına sahip değildik köyde. Saçının arkasındaki siyah tokasını da açıp saçlarını dalgalandırdı, hafif esen rüzgârda dalgalanıyordu saçları şimdi.Sonrasında gömleğinin üst düğmelerinden birini daha açtı. Şişkin kocaman memelerinin çatalı ve beyaz üstü dantelli atleti gözümün önündeydi. Dürümü yerken gözüm ister istemez oraya takılıyordu. Gömleğinin önünden tutup çekiştiriyor, kendine yelpaze yapmaya çalışıyordu. Ne kadar fark ettirmemeye çalışsam da yapamadım ve bir iki kez yengem memelerine baktığımı anladı ama hiç oralı olmadı.Bana “sıcaklamadın mı sen!” diye sorunca “çok sıcak!” dedim. “Çıkar şu üstünü o zaman, az hava al!” dediğindeyse “üşütürüm o zaman. Bir keresinde o yüzden fena üşütmüştüm annemle çalışırken!” diyerek yanıt verdim.Yengemin yüzünde tiksinmiş gibi bir ifade belirdi. “Bana anandan bahsetme!” dedi sinirle. Dürümünden hırsla bir parça koparıp “o şimdi Faruk ibnesinin altında çok mutludur!” dedi. Annem için böyle demesi hoşuma gitmedi ama haklıydı da. Gerçek buydu. Ama kendisi de sütten çıkmış ak kaşık değildi. Yediği boklar bini aşmıştı.Dürümü biterken bana bakıp gülümsedi. Uzanıp saçımı okşadı. Sanki söylediklerinden sonra gönlümü almaya çalışıyordu. Oturduğu yerde yanıma kayıp elini omzuma attı. “Ağam Zeynep karısını eve getirdi diye mutlu oldun mu!” diye sordu. “Niye ki!” dediğimde güldü. “Orospu anandan sonra karılık edecek ağama, kısasa kısas olacak. Madem oğlu karısını kaçırdı, cezasını da kendisi ödeyecek!” dedi. Bu konuda kızı Kübra ile aynı düşünüyordu.Kısa bir sessizliğin ardından “Ağamla konuştum, o orospunun oğlana da faydası olursa iyi olur dedim ona. Bu çocuk da nasiplensin dedim!” dediğinde öksürdüm. Sırtıma vururken gülüyordu. “Ağam senin daha toy olduğunu dedi!” dediğindeyse diyecek bir şey bulamadım. Sağ elini yanağımda gezdirip “hakkaten toy musun!” dedi büyük kahverengi gözlerini açarak. Toy derken milli olmaktan bahsettiğini biliyordum. Daha yeni Zeynep Teyzeyi sikmiş, milli olmuştum ama bunu yengeme demeye utandım. Evet anlamında başımı salladım.Cevabım üzerine yengem omuzlarımdan bastırarak beni yere yatırdı sırt üstü. Bir güreşçi gibi güçlü kuvvetliydi. Yüzünde değişik bir gülümseme vardı. Benimle ilgili başka düşünceleri olduğunu ancak o zaman anladım…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir