Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Kazayla Oldu….. ( Alıntıdır…)
Merhabalar, ben Eray 37 yasındayım, şuanda cok uluslu bir şirkette yöneticiyim. çok sevdigim ve mutlu olduğum bir evliliğim var. eşimle genç yaşta ( okul biter bitmez ) birbirimizi severek evlendik. Eşim Ayla 37 yasında, minyon tipli, oldukça iri gögüsleri ve dolgun kalcalara sahip , genç kız gibi daracık amı olan bir kadındır.muhafazakar bir cevrede büyüdüğü için giyimine ve cevresine dikkat eder, kapalı degildir ama kaclalarının ve gögüslerinin belli olmaması için her zaman uzun ve geniş giyinir.bazen cinselliği bir tabu olarak görür, hatta evliliğimizin ilk yıllarında cinselliği sadece üremek için bir görev olarak görüyordu.sex filmi izlemek ona itici hatta igrenç geliyordu. onu bu şekilde sevdigim için hiç sıkıntı etmedim hatta açık saçık giyinmemesi etrafta dikkat çekmemesi hoşuma gidiyordu.
anlatacağım olay, 2 yıl once bize göre soğuk ama yaşandığı yere göre sıcak bir şubat ayında geçti. çalışmakta olduğum firmanın satış hedeflerini geçen bölge müdürlerine yıl sonu çeşitli tatil hediyeleri söz verilmişti. biraz pahalı bir hediye olduğu için hedefi geçen ilk 2 bölge müdürüne verilecekti. o gunlerde müdür olmadığım benim için onemli olan maaş promosyonuna hak kazanmaktı. ocak ayı başında bir önceki yılın verileri açıklandığında, çalıştığım bölge ikinci olmuştu. doğal olarak bizim sayemizde müdürümüz iyi bir tatile hak kazanmıştı. gerçi birinci olan bölge müdürü alplere tatile gidecekti ama bizim müdüre çıkan tatilde şubat ayında güney afrika tatiliydi. güney yarım kürede olduğu için deniz kum sıcak hava demekti. ocak ayının son haftası tatil talihlisi ama aslında talihsiz müdürümüz trafik kazası geçirdi. iki ayağıda kırıkken işini takip edemeyen adamın tatile gitmesi doğal olarak imkansızdı. insan kaynakları departmanı onun yokluğunda müdür vekilliğine atandığım için tatile benim gidebileceğimi bildirdiler. hasta yatağında müdür beyinde onayını aldıktan sonra bu güzel haberi eşimle paylaşmak kalmıştı geriye..
akşam yemekte eşime bu güzel haberi verdğimde çok sevindi, birlikte turkiye de cok tatile gitmiştik ama yurt dışına hiç gitmemiştik. hemde kış aynda deniz kum.. herkes istanbulda donarken güney afrikada güneşlenmek.. ertesi gün eşim kendi iş yerinden izin işlerini halletiğinde bizim için hiçbir engel kalmamıştı. bir hafta sonra johanesburg taydık. soğuk yağmurlu bir istanbul sabahndan scak bir johanesburg akşamına. yerimiz 5 yıldızlı bir otelde ayrılmıştı. otele vardığımızda konfor ve hizmet kusursuzdu. bundan ote okyanusun manzarası paha biçilmezdi. tatilin ilk 4 günü deniz havuz ve güneşlenmekle geçti. artık sıkılmaya başlamıştık. bu sırada lobby de safari tanıtım b*oşürlerine gözümüz takıldı. bakir doğada 1 günlük bir seyehat, derken 5. günümüzü safari gezisinde geçirmeye karar verdik. ve kayıt yaptrdık.
sabah 8 de jip lere binmiştik. 5 tane jip hepsinde 3 kişilik gruplar vardı. bizim bindiğimiz jipte sadece ben ve eşim seyehat edecektik. yaban hayvalarına karşı her jipte bir tüfek asılı duruyordu. bu yolculugun aslında ne kadar tehlikeli olacagını gösteriyordu. orman içlerinde ovalarda gezerken saat 3 ü geçmişti. ormanlık bir yerden geçerken durup mola verdik. mola yeri aslında bir kabilenin köyüydü. mola yerinden çıkacakken bizim jipin arıza yaptığını söylediler. diğer jiplerde yer olmadığı için mecburen jipin yapılmasını bekleyecektik. ama bu kabile köyünde ne bir usta nede bir malzeme vardı. şöförümüz diğer jiplerden biriyle gidip yarın sabaha jipi tamir etmek için dönebileceğini söyledi. tehlikelerden dolayı gece yolculuk etmeyi istemiyordu. kabilenin köyü ise sürekli mola verdikleri yer olduğu için güvenle sabaha kadar kalabileceğimizi hiç sorun olmayacağını söylediler. yapacak birşeyimiz yoktu. mecburen geceyi burada gecirecektik. mola esnasında bizlere çok yakın ve iyi davrandıklarından kabileye karsı hiçbir on yargımız kalmamıstı. yine de insan bir teknolojik aletin olmadıgı tanımadıgı bir yerde kalmaktan huzursuz oluyordu. bize bir cadır gösterdiler burada dinlenebileceğimizi söylediler. yol yorgunluğundan uzanınca uyuya kalmısız. derken kabileden genc bir kız gelip bizi uyandırdı. hava iyice kararmıstı. sanırım bizi yemeğe davet ediyorlardı. köyün orta yerinde kabile ateşi yakılmış. butun uyeler bu ateşin etrafında dizilmiş yemek için hazırlanıyorlardı. daveti geri cevirmeyerek ben ve eşimde onlara katıldık. çok cana yakın sıcak insanlardı. bize oldukca ilgi gösteriyorlardı. yemek faslından sonra bizdeki çay faslı gibi onlarda da garip bir içecek ikram ettiler. tadı visne suyuna benzeyen tatlı ve güzel bir içecekti. saatin iyice ilerlemiş olduğunu bir çok kabile üyesinin cadırlarına çekilmesiyle anladım. içtiğimiz şey alkol degildi ama bizi oldukca etkilemişti. sanki herşey toz pembe geliyor herşeyden cok keyif alıyorduk. tam cadırımıza yönelcekken gençler bizi eğlemeye davet ettiler. eşim ve ben birbirimize bakıp onları kırmamak icin kabul ettik. ancak eğlenmenin bir şartı vardı, bizde onlar gibi giyinecektik. daveti geri çevirmemek icin bunu da kabul ettik. genç bir kız bizi çadırımıza götürdü ve yapraklardan oluşan kıayfetlerimizi uzattı. içtiğimiz içececeğin etkisi artmaya başlamıstı tepkisizleşmiştik. bunu gören genç kız önce eşime yardım etti, kıyafetlerini çıkarttı ve büyük bir itinayla eşime yapraklardan yapılan kıyafeti giydirdi.. gögüslerne de biraz boya sürdü.. eşim caresiz bana bakıyordu. sıra bana gelmişti nasıl giyineceğimi düşündüğümü gören kız bu kez benim yanıma geldi. utana sıkıla soyundum kız da gömleğimi ve pantolonumu cıkartırken yardım ediyordu. ben icaamsrım üstüme kalcak zannederken kız kilodumuda indiriverdi. eşimde bende dona kalmıstık. bizim yaramazı görünce kız hafifce gülümsedi ve bana da yapraklardan yapılan sadece önümüzü ve arkamız kapatan elbiseyi giydirdi. cadırdan cıktıgımızda 7-8 kişilik genç topluluğu bizi bekliyordu. eğlencenin köyün biraz aşağısında olacağını anlattılar. 10-15 dakika yürüdükten sonra eğlence yerine geldik. burada da bir ateş yakılmıştı. herkes ateşin etrafına oturdu. yemekten sonra içtiğimiz içk**en burada da vardı. lezzetli olduğu için eşimle onlarla içmeye devam ettik. bizdeki nargileye benzeyen bir cubukla sigara ikram ettiler. içtiğimiz içkinin yanında oldukça keyif veriyordu. derken davullar calıp şarkı soylemeye ve dans etmeye başladılar. bizde müzügin ritmine kapılmıştık. ateşin ışığıyla yüzler oldukca zor seciliyordu. bizide dansa kaldırdılar. eşim nerdeyse kendinden gecmişti. dans ederken gögüsleri sallanıyor ilk baslarda elleriyle gögüslerini kapatan ayla herşeyi broş vermişti. kocaman gögüsleri bir oyana bir bu yana sallanyor arkadasını döndüğünde dolgun kalcaları kyafetinin arasından belli oluyordu. baş döndürücü bir güzelliğe bürünmüştü. yorulunca oturduk ve içkilerimizi yudumlamaya devam ettik. yaklaşık 2 saat sonra gençlerinde artık çekilmeye başladıgını ateşin etrafında iki genç ve biz kalmıştık. herşey toz pembe gürünüyordu. tam karşımızda oturan gençlerin yüzleri zorlukla secilebiliyordu. zaten hepsi siyahi olduğu için birbirine benziyordu. derken karşımızda oturan gençler bizim tarafımıza geldiler. el işaretleriyle birşeyler anlatıyorlar ve içkilerimizi tazeliyorlardı. ateşin ışığı vurdugunda kıyafetlerinin altından aletlerinin sallandıgını fark ettim. neredeyse dizlerine değecek kadar uzun ve kalınlardı. birden ikiside ayağa kalkıp dans etmeye başladılar. eşim ve bende onlara tempo tutuyorduk. onlarda kendinden gecmişti. derken eşimi de dansa davet ettiler. kendinden geçmiş olan eşin olnarı kırmadı ve aralarında dans etmeye başladı. gögüsleri kalcaları deliler gibi sallanıyordu. gençler eşime iyice yaklaşmaya hatta arada sarılmaya bile başlamışlardı. eşim olanlardan memnun görünüyordu. gençlerin iyice baştan cıktıkları koca aletlerinin kıyafetlerinin altından cıkmasıyla belli oldu. kocaman aletleri dans esnasında eşime değip duruyordu. eşimde kacamak olarak onlara sürtünüyor arada dokunuyordu. derken gençlerden biri eşime arkadan sarıldı ve goguslerini dans eder gibi sıkmaya başladı. eşim hala çılgınca dans ediyor arada diger gencn vucuna dokunuyor elleriyle sanki vucudunun haritasını cıkarıyordu. gençler artık durdurulamacak noktaa gelmişti. gerçi eşimde onlarda farksızdı. aletleri iyice kalmış penis kafaları sünnet derisinin ucunda belirmeye başlamıştı. eşimde iyice gevşemiş önünde duran gencin aletini sıvazlamaya başlamıştı. daha kalkık degildi ama oldukca iri ve kalın görünüyordu. kalkmamıs hali bile eşimin ellerine sığmıyordu. artık sarılmalar bitmiş eşimi iyice oksamaya başladılar. kilodunun üstünden eşimin küçücük amını okşuyorlardı. gençler soyunmaya başladı ve cırılcıplak kaldılar. eşimide bir cırpıda soyundurdular. zaten üstünde bir tek kilodu vardı. geçlerden biri kalcalarını oksarken diger amını yalamaya başlamıştı. ikiside aletlerinin kalkması için aletlerini sıvazlıyordu. derken eşim birini yere uzattı ve kendide domalarak yerdeki gencin aletini yalamaya başladı. diğeri ise eşimin kabak gibi açılmış amını yalamakla mesguldu. eşim sadece aletin kafasını agzına alabiliyordu. iyice kaldırdıktan sonra kalkıp üstüne oturmayı denedi ama ilk denemede alması imkansızdı. okadar zorlamasına rağmen daha kafaı bile içine girmemişti. alttaki genç kalcalarından tutup onu aniden aletine dogru bastırınca eşim bir cıglık attı. artık alet içindeydi. eşim sanki aglıyor gibiydi. genç bir-iki dakika hareketsiz kaldı ve usul usul ileri geri yapmaya başladı. eşim için değişen birşey yoktu. çok acı cekiyordu ama aldığı zevkten kudurmak uzereydi. diğer genç eşimin karsına gecip aletini agzına uzattı. canı yanan eşim bir hışımla karsısında alete saldırdı. yalıyor öpüyor ısırıyor içinde acının hırsını bu aletten cıkartmaya çalışıyordu. alltaki genç yavas yavaş hızlanmaya başlamıstı. eşimin daracık amı yavas yavas acılıyor ve ıslanıyordu. kapkara yarak eşimin zevk suyuyla ıslanmış parlamaya başlamıstı. artık hızlı bir tempoya ulaşmışlardı eşim koca yarağın üstünde zıplayıp duruyordu. sanırım artık amı iyice acılmış ve gevşemişti. acı çığlıkları yerini zevk çığlıklarına ve inlemelere bırakmıştı. eşim yaklaşık 20 dakika sikildikten sonra altndaki genç hırıltılar çıkartarak broşalmştı. koca alet eşimin daracık amını kapattığı için yaklaşık 5 dakika oylece kaldılar. eşim aletin üstünden kalktıgında bacaklarına az önce içini dolduran spermler süzülüyordu. normalde daracık ve bembeyaz olan eşimin amı açılmış ve kızarmıştı. kucakta zıplamaktan yorulmuş olan eşim ikinci genci memnun etmek için önünde domaldı. iyice kalkmış olan iri alet daha az once sikilmiş, sperm ve zevk suyu ile ıslanmş rahatlayıp genişlemiş olan eşimin amına rahatlıkla girdi.. koca cukulata yemeye iyice alışan eşim zevkten kuduruyor inliyor arada cıglık atıyordu. neredeyse taşaklarına kadar eşimin amını zorluyordu. eşimin beyaz amında simsiyah boru gibi bir aletin ileri geri hareketi harika bir görüntü ortaya koyuyordu. 20-25 dakika gibi uzun bir sikişmeden sonra ikinci gençte büyü bir patlamayla broşaldı. eşim sikilmeye doymuştu ve yorgunluktan sesi bile çıkmıyordu artık. biraz dinlendikten sonra eşimi az ötedeki dereye götürüp yıkadılar ve temizlediler. gençlerden bir tanesi bir kez daha sikmek istediyse de eşim izin vermedi. hem cok yorulmuştu hemde canı biraz yanmıştı. sonra geçnçler bizi cadırımıza bıraktılar. eşim bacak arasındaki acıdan cadıra kadar zorlukla yürümüştü. yorgunluktan
bir kenara çekilip uyuya kaldık. gözümüzü açtığımızda sabah olmuştu. eşimin amından hala sperm sızıyordu ve kıpkırmızıydı. kalktı ve hemen üstünü giydi. 1-2 saat sonra şöförümüz geldi. jiip yapıldıktan sonra otele donduk. eşimin bir saga bir sola oturmasından canının hala yandığı belliydi. otele varır varmaz her hangi bir kaza olmasın diye hemen ertesi gün hapı aldık. odamıza geçip uyuduk. ikimizde bu konuyu hiç konuşmadık. eşimin yürümesi 1 haftada ancak düzeldi. ancak koca cukulata yemekten genişleyen amının tekrar toparlanması 3 ayı buldu.. uzun sure acısını cektigi için bir daha cukulata yemek isteyeceğini hiç sanmıyorum.
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32